28 Mayıs 2014 Çarşamba

Kediler


Bir Bülent Ortaçgil şarkısıyla başlayalım. Evet bugünkü konumuz, kediler. Böyle söyleyince çok geniş bir konu yelpazesi oldu tabii. Her gün, orada burada, kedi görüyoruz. Onlar hayatımızın bir parçası. Konumuz, hayatımızın parçası olan bu sevimli canlıların cinsiyeti ile ilgili. Bildiğimiz üzere, hepsi birbirinden farklı renklere sahip. Ancak ayırt edici bir nokta var ki, üç renge sahip kedilerin hepsi dişidir. Tabi bu demek değil ki, dişilerin hepsi üç renkli. Bu ayrım sadece üç renk için mevcut. Tek ve iki renkli kediler dişi veya erkek olabiliyorlar.


Sizin için bir örnek buldum geldim. İşte burada üç renkli bir kedi ve dişi olduğunu varsayabilirsiniz. Ayrıca bu tarzdaki, yani baskın bir beyaz rengin üstünde sarı ve siyah renkli noktacıkların veya desenlerin bulunduğu kediler Calico kedisiolarak adlandırılır.

Tabii, bu söylemlerin hepsi sağlıklı kediler için geçerli. Çok nadir olsa da, üç renkli kedilerin de erkek olduğu görülür ancak bu bir DNA bozukluğudur.

23 Mayıs 2014 Cuma

Golf topları

İlk kez başlıkta konu ile alakalı pek bir şey yok. Tabii dayanamadığım için hemen söylüyorum. Golf topları neden pürüzsüz değildir? Golf diyince aklımıza Tiger Woods geliyor biliyorum. Bu arada gerçek adı Eldrick'tir. Neyse, bunu belki başka bir zaman işleriz. Konumuza dönecek olursak, şu görmüş olduğumuz toplar,

neden pürüzlüdür. Pürüzden ziyade, kraterli yapıdadır.

Herhangi bir cisim havada ilerlerken, havayı yarıyor. Yarılan hava, tabii ki, toptan sonra tekrar birleşiyor. Bir cisim havayı ne kadar iyi yarar ve tekrar birleşmesine izin verirse o kadar aerodinamik olur. Ayak üstü aerodinamikliği de açıklamış olduk tabii burada. Sorunumuza geri dönersek, pürüzsüz top havada ilerlerken arkasında akımdan dolayı oluşan küçük burgaçlar oluşturur, bu da havanın tekrar birleşmesinde güçlük yaratır.

Çukurlu topta ise durum, her çukur çevresinde burgaç oluşur. Ana hava akımı bu burgaçlar tarafından sarılmış bir küre biçimindedir. Bu yüzden pürüzlü golf topu daha aerodinamiktir. Kısaca özetlemek gerekirse, pürüzlü top daha ileri gider.

Bu bilgiler bana yetmedi derseniz, şurada daha ayrıntılı hali bulunmakta.

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Desibel sizce de ses şiddet birimi midir?

Başlıkta da sorduğum gibi, desibel sizce ses şiddet birimi midir? Ya da daha genel bi soru olarak, desibel nedir? Ne olarak biliyorsunuz? Genel kanı, desibelin ses şiddeti olduğu konusunda sanırım. Ancak o iş öyle değil.

Desibel, belirli bir referans noktasına göre, ölçülen özelliğin logaritmik oranıdır ve 10*log(P2/P1) olarak bulunur. Desibel aynı zamanda boyutsuz bir birimdir. Tabii, böyle söyleyince bir anlam ifade etmiyor, biliyorum. Hemen bir örnek vereyim;

Şimdi elimizde 5kW'lık bir verici olsa ve bunun gücünü 10kW'a çıkarsak, artış desibel cinsinden şöyle hesaplanır;

10*log(10/5) = 3dB. Yani bir özelliği iki katına çıkardığımızda desibel cinsinden artış 3tür. Aynı düz mantık ile yarıya düşürdüğümüzde, -3dB olacaktır.

Adından da anlayacağımız üzere, kaşifi Graham Bell'dir ve kısaca dB olarak gösterilir.

Benim desibel hakkında söyleyeceklerim bu kadar. Daha ayrıntılı açıklama için önerim bunu okumanızdır.

10 Mayıs 2014 Cumartesi

Herkesin dört burnu olmaz...

Hangimiz çok burunlu canlı gördük? Hiç birimiz tabii. Kimsenin çok burnu yok. Şu sevimliler canlılar dışında:


Sizin için sevimli bir fotoğrafını bulmaya çalıştım. Tabii ki gerçekte biraz daha, nasıl desem mide bulandırıcı olabiliyorlar. Konumuza dönersek eğer, kendileri salyangozlar efendim. Kendileri, yumaşakçalardan olup, bu türdeki hayvanların hepsinin genel adıdır. Dört burunları vardır ve tuz ile temas ettiklerinde ölürler. Bunu birazdan açıklayacağım.

Halk arasında daha çok sümüklü böcek olarak bilinen bu canlılar. İnanılmaz yavaş olan hareketleri sırasında, ilerledikleri yolda sümüksü bir sıvı bırakırlar. Sanırım isimlerini verirlerken çok düşünmemişler. Bu sevimli canlılar genellikle otoburdurlar ve bitki yapraklarıyla beslenirler. Nemli ortamlarda yaşarlar. Yazın çok sıcakta, vücutlarındaki suyun erimesiyle ve kışın çok sooğukta, vücutlarındaki suyun donmasıyla can verirler.

Tuz olayına gelirsek eğer; tuza temas ettikleri zaman, vücutlarındaki su, osmoz etkisiyle azalır, azalır ve kalmaz. Hücrelerindeki suyun tükenmesiyle büzüşür ve ölürler. Bahçeli bir eviniz ve salyangoz probleminiz varsa, geldikleri yerlere tuz dökerseniz, yaklaşmayacaklardır.

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Tekboynuzlar gerçek midir?

Tekboynuzlar, ya da hepimizin bildiği adı unicornlar gerçek midir?
Öncelikle tekboynuzun ne olduğunu açıklayayım, tekboynuz, kafasının ortasından düz bir boynuz çıkan bembeyaz atlardır. Şöyle güzel bir resmini de koyacak olursak;


Tekboynuzlar, mitolojik hayvanlar olmasına karşın, haklarında bir çok batıl inanç vardır. Bu hayvanların kanları içildiğinde ölümsüz olanacağı ve bakire kızlara yanaşmaktan korkmadıkları gibi. Ayrıca boynuzunun bir çok hastalığa iyi geldiğine de inanılmaktaydı. Tabii yakın zamanda bu hayvancıkların gerçek olmadığı, haklarındaki tüm kanıtların çürütülmesiyle kabul edildi.

Farklı bir görüş olarak, ya gerçeklerse ve aslında bildiğimiz bir hayvana evrildilerse; gergedanlar. Onların da bir fotoğrafını hemen paylaşıyorum:
Dikkatli baktığımızda bu iki hayvan çok benzemiyor mu? Renkleri biraz solmuş, boyları biraz kısalmış ve biraz kilo almışlar ama hala unicornlar aramızda.